“Kulüp” dizisi oldukça ses getirdi, bu kadarı bekleniyor muydu, diye soracak olursanız ben bekliyordum açıkçası. Yazılanların büyük çoğunluğu olumlu yönde ama ilginç bir eleştiri gelmiş, o da Aydınlık Gazetesi’nden. Vatan Partisi genel başkan yardımcısı Utku Reyhan çok kızmış diziye ve kendince döktürmüş ama kulak dinlemeye de çok kızmış.
Utku Reyhan dizide sadece 1 derin devlet adamı görmüş ama nedense bana pek de öyle gelmedi. Ayrıca 1 kişi bile olsa, böyle durumlarda olay sembol olarak verilebilinir ve amacına ulaşır.
Neyse, zaten benim derdim Utku Reyhan’ın 6-7 Eylül Katliamı’na bakış açısı değil, kendisinden bu konuda çok da fazla bişey beklemiyorum zaten ama bilmediği yada konuşmak istemediği bir konu üzerinden yazmak istiyorum, o da Vatan Partisi başkanı Doğu Perinçek’in babası Sadık Perinçek bu olaylar olduğunda Demokrat Parti Erzincan milletvekilidir.
O korkunç olaylar yaşanırken Istanbul valisi Fahrettin Kerim Gökay’dır ve kendisini devlet bakanı Mükerrem Sarol arar ve aralarında şu konuşma geçer: “Vali Beyefendi’ dedim, ciddiyetini anlasın diye, ‘İstanbul yakılıp yıkılırken nasıl gönlünüz razı oluyor da orada polislerin size sağladığı emniyet içinde oturuyorsunuz’ dedim. ‘Ayıp değil mi’ dedim. ‘Bu büyük bir felaket. Milli bir felaket.’ ‘Yanımda Dahiliye Vekili var, onu veriyorum’ dedi. Telefonu Namık’a [Gedik] verdi. Namık dedi ki, ‘Öyle milli felaket filan değil’ ‘Bu milli bir isyan. Gençliğin milli kıyamı.’ ‘Namık’ dedim, ‘Bunu senden duyduğuma çok üzüldüm. Bu gerçekten milli bir felaket. İstanbul’da devlet yok, emniyet yok, can güvenliği yok. Beyoğlu’nda mağazaları yağma ediyorlar ve sen buna ‘Milli gençlik kıyamı’ diyorsun.”
Böyle bir olay bugün yaşansa ve günümüz dahiliye bakanı (İçişleri) Süleyman Soylu farklı mı yanıtlardı bilemiyorum ama siz da iyi bilirsiniz, çünkü parti olarak onların yanındasınız. Olaylar bittikten sonra dönemin cumhurbaşkanı Celal Bayar harabeler arasında yürürken halkın da duyabileceği bir şekilde Namık Gedik’e “Galiba dozu kaçırdık” der.
27 Mayıs darbe sonrası yargılamalarında Adnan Menderes o zamanın MAH (Şimdiki MİT) başkanının dinlenmesini istese de bu isteği kabul görmez.
Ve o dönemin bir Erzincan milletvekili daha vardır ve adı Sadık Perinçek’tir. Olaylardan sonra istifini bozmamış, partiden de istifa etmemiş bir eski cumhuriyet başsavcı yardımcısıdır kendisi ama dediğim gibi kılını kımıldatmamıştır. Keşke sorsaydın o günleri Doğu’ya, mutlaka babasıyla konuşmuştur ne kadar derin olduğunu devletin.
Ahmet Nesin 