TÜRKÇE KONUŞAN GÜRCÜ KÖKENLİ VATANDAŞIMIZ ERDOĞAN!..

Kürt diye bişey yoktur, dağda yürürken kart-kurt ses çıkarttıkları için dağ Türklerine Kürt denir” çığırtkanlığıyla başlayan saçmalık, sonunda “Türkçe konuşan Kürt kardeşlerimiz”e kadar geldi. Bu “Kart-kurt” yaklaşımını dedikodu sananlara açıklayayım, bu yaklaşım askeriyenin el yada cep kitapçığında var ve hatta bunu emekli orgeneral Turgut Sunalp’in yazdığı söylenir. Sunalp de derin devletin önemli kişilerinden biri ve Kenan Evren’in 12 Eylül darbesi sonrası parti kurduttuğu sözümona demokrat işkenceci. Öyle demokrat ki, işkencede demokrasiyi anlatmak için, “Sanıklara jop sokmaya gerek yoktu, bu işi yapmak için aslan gibi asker delikanlılarımız vardı” diyen birisi.

Türkiye’ye benzer ülkeler yok mu, öyle çok ki, saymakla bitmez. Bunlardan en önemli örnek -Yada ben uzun süre yaşadığım ve okuduğum için öyle geliyor- İsviçre’dir. 1974 yılından beri okuduğum ve şimdi de sınır komşusu olduğum İsviçre’de 4 ayrı kanton var ve hepsi ayrı dil konuşuyor. İsviçre’de İtalyanca, Fransızca, Almanca ve Vadois dili (Romansça) konuşulan 4 bölge var ama ben bugüne kadar bir bölge siyasetçisini diğer bölgeden bahsederken “İtalyanca konuşan İsviçreli kardeşimiz” dediğini duymadım. Her bölge insanı eşit haklara sahip ve gül gibi de geçiniyorlar.

Geçen akşam yine saçma sapan TV kanallarını izlerken “Türkçe konuşan Kürt kardeşlerimiz” geri zekalılığını izlerken aklıma birden esasında eski başbakanımız, cumhurbaşkanımız ve şimdiki başganımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da “Türkçe konuşan Gürcü kardeşimiz” olduğunu anımsadım. Kendisi Gürcü dilini biliyor mudur bilemiyorum ama en azından Stalin ile hemşehri olduğunu biliyordur yada birileri söylemiştir kendisine.

Hep merak etmişimdir Türkiye’nin etnik köken analizini, Türkiye’de kaç kişi gerçekten “Türkçe konuşan Türk” kökenlidir diye. Ben bu sayının çok büyük bir sayı olarak çıkacağına inanmıyorum ve çıkacak sayıdan rahatsız da değilim. Rahatsız değilim, çünkü insanları birey olarak görüyorum, doğal olarak da benim için onların kökenlerinden çok insan olmaları ilgilendiriyor.

Gelelim tekrar Erdoğan’a, kendisi türkçe konuşan Gürcü kökenli, Karadenizli ve belki Laz, Istanbul döğumlu bir Türk. Emine Erdoğan da aynı durumda esasında, o da türkçe konuşan, Siirt’in Arap kökenli ve Istanbul doğumlu bir insanı esasında. Çocuklar iyice karışık, türkçe konuşan Gürcü kökenli ve Istanbul doğumlu bir Karadeniz uşağı babayla, yine türkçe konuşan Siirt-Arap kökenli ve Istanbul doğumlu bir annenin biraraya gelmesi sonucu meydana gelmişler.  

Zor işler bunlar ya, şimdi bir de Türkçe konuşan Suriye kökenli ve Türkiye kökenliler çoğaldı. Şu sınırların kalktığını görebilecek miyim acaba?

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: